Perşembe, Nisan 13, 2006

tıraş olmamak kesmez beni!



















"Onlar beni almakla sakalımı kesmiş oldular,
kesilen sakal yeniden uzar... Ne?"


Geçtiğimiz dört ayda (bakmayın şimdi böyle on harfle "geçtiğimiz"
deyiverdiğime, öyle kolay geçmedi a.k.) hayatta yapmayacağım ya da
yapmaktan zevk almadığım pek çok şeyi yapar oldum SS kuralıyla.

Mesela bu dört ayda olduğum sakal tıraşı sayısı tüm ömrüm boyunca
olduğumdan fazladır büyük olasılıkla. Hani öyle çok sakalım
çıktığımdan ya da yakıştığından falan değil sırf üşendiğimden
tıraş olmaz, kurt adam ya da ne bileyim ıssız ada mahsuru gibi bi
tiple gezerdim ortalıkta günlük hayatımda. Ara sıra yolum berbere
düştüğündeyse tam "munakodumuun çocuu tipe bak tipeee!" diye
söylenmeye başlamışken ve okkalı bi kafa atmaya hazırlanırken
fark ederdim aynadaki aksimin ben olduğunu ve hemen özür diler,
bi bira ısmarlardım tıraş olmuş ve bana benzemeyen bana bi barda.
Kestiğim sakalları poşette saklamışlığım bile vardır. Hal böyleyken
ve bu halin üstüne geçenlerde "Trush hour"da sözünü ettiğim ortam
şartları da eklenince burada her gün tıraş olmanın eziyetini bi de
siz düşünün.

Üç bıçaklı, beş bıçaklı, jelli ve köpüklü ne varsa denedik, sonunda
reklamlarda anlatılanların hepsinin yalan dolan olduğunu bizzat ve
en acı şekilde öğrendik zamanla, her gün tıraş olup da skilmiicek
insan yüzü yok a.k. Ergenlik dönemini bile bi iki sivilceyle atlatmış
olan ben, şimdilerde her sabaha yeni bi sivilce eşliğinde uyanıyorum.
Haa bu sivilcelerden her gün yediğim bi düzine remix ve yanında içilen
kutu kolalar da sorumlu olabilir ama ben puştluk yapıp suçu sakal
tıraşına atmayı tercih ediyorum a.k.

Kesin kararlıyım, evime döneyim, uzuuuuunca bi süre jilet deymeyecek
bu yüze. Hatta tıraş olmamak kesmez beni bu saatten soona, bi de kaynak
yaptırsam üstüne yeridir! Ancak verdiğim kiloları da göz önünde
bulundurunca ortaya pek hoş bi görüntü çıkmayacağı aşikar, özellikle
bayanlar, korkmayınız, o yüzün altında pırlanta gibi bi insan yatıyor.
Çevreye vereceğim rahatsızlıktan ötürü şimdiden özür diler,
saçlarınızdan sakallarınızdan öperim.

Not: Önümüzdeki aylarda korku filmi çekmeyi düşünen
tüm yapımcıların tekliflerine açığım.

Hiç yorum yok: