Çarşamba, Ekim 12, 2005
kalleş kuş gribi...
Masum rolü yaparak ordan oraya pır pır uçan
evin kadrolu muhabbet kuşunu yan gözle keserken
tırstığımı çaktırmamak için yaş grubumuz arasında
80'li yıllarda hit olmuş
"Mini mini bir kuş donmuştu,
pencereme konmuştu,
aldım onu içeriye,
cik cik cik cik ötsün diye..."
şarkısını söylüyodum. "Gözlerinin içine bak, gözlerinin içine bak"
diyordum kendi kendime soğukkanlılığımı korumaya çalışarak.
Göz göze geldiğimizde sanki olanların farkındaymış gibiydi.
Kah kafesine kalem, fırça vs. sokarak, kah uyuduğu sırada
kafesine yaklaşıp "böööoaaaurrgh" şeklinde bağırarak huzurunu bozduğum
günlerin öcünü almak istercesine hain bi sırıtış vardı kuşun yüzünde.
Aynasının karşısına geçip uzun uzun tüylerini düzeltti,
aynadan yüzünün yarısı görünüyordu fakat yine de o hain sırıtışla
bana göz kırptığını çok net bi şekilde görmüştüm, bayılmışım...
Ulan hani donmuştun, seni içeri almıştım, hain puşt...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
bunu daha önce kaç kıza sööledin, bühüüü...
muhabbet kuslarıda mı oha artık !!!
bizim evde 1 duzine var napcam simdi aa-ah !!
valla duyunca ben de inanamadım, kuşdan duyunca hiç inanamadım. benimki konuşuyo, eşşek, cici kuş falan diodu, arada "öleceksiiin" dedi, altıma sçtım,ve inandım, evet...
bizim necati de durumu doğruladı valla.
bilemiyorom.
ay bak elim ayaama dolandı cul'ü görünce, necati diyodum, virüs taşıyıcıymış, itlaf ekiplerine tanınmamak için takıyomuş o peruğu, şimdiden geçmiş olsun...
ahahahah, hay allah iyiliğini versin e mi zazoo!
Yorum Gönder