Bi anda gözümde ilkokul yıllarımdan bi gün canlanmıştı linkteki haberi gördüğümde;
Ailemin memuruyeti sebebiyle bulunduğum şirin bi ilçeye, şirin bi
Turgut Özal'ın gelecek olması sebebiyle, sabahın köründe ve
kışın ayazında onlarca veled ilçe meydanına dizilmiştik. İlk yarım saati,
dersten yırtmanın keyfiyle zevkli geçen bu zorunlu bekleyiş, soğuğun ve
ayakta bekleme süresinin artmasıyla hafif hafif ızdıraba dönmeye başlamıştı.
Bi de Turgut Özal'ın koşarak geleceğini düşündüğüm için (Emin Çölaşan
"Turgut nereden koşuyor?" die bi kitap yazmıştı o dönem)pek de fazla
bekleyeceğimizi sanmıyordum ilk başlarda.
Yaklaşık iki saatlik bi bekleyişin ardından soğuğa ve ayakta beklemenin
verdiği yorgunluğa bi de çişimin gelmesi eklenmiş, ben de o dönem
çok geniş olmayan küfür dağarcığımla artık gözümde pek sayın olmayan
sayın Turgut Özal'a saydırmaya başlamıştım. Sevgili öğretmenlerimiz
sayın başbakanın sağda solda işeyen öğrenciler tarafından karşılanmasının
pek hoş olmayacağını düşünmüş olsa gerek ki, çişe gitmemize de izin
vermemişlerdi. Bekleyişimizin yaklaşık üçüncü saatinde öğretmenimiz
"Çocuklar, sayın başbakanımızın işi çıkmış gelemiicekmiş, ee başbakan bu
boru diil, hadi okula dönüyoruz" demişti. Başbakanın gelememesi ve okula
dönecek olmamız beni nasıl rahatlatmıştı anlatamam, soğuğu unutmuştum,
adeta içimi bi sıcaklık kaplamıştı. Çok geçmeden arkadaşlarımın
gülüşmelerinden bu rahatlamanın ve sıcaklığın gerçek sebebini
acı da olsa anlayabilmiştim. Öğretmenimiz "Olur bööle şeyler, çocuklaar
gülmeyin bakiiim arkadaşınıza, aaaaa!" diyerek sırtımı sıvazlarken,
ben ileride Turgut Özal'a düzenleyeceğim suikastin planlarını yapmaya
başlamıştım bile...
Salı, Eylül 29, 2015
Cumartesi, Eylül 26, 2015
Çarşamba, Eylül 23, 2015
Salı, Eylül 22, 2015
Cumartesi, Eylül 19, 2015
Sözler
“Aç piçler gibi havaya saldığımız bu sözler bizim değil. Belki sözler bile değiller.” Nereden bulduğumu hatırlamıyorum ve bulamadım.
Perşembe, Eylül 10, 2015
Pazartesi, Eylül 07, 2015
Pazar, Eylül 06, 2015
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)