Perşembe, Ağustos 31, 2006

Pazar, Ağustos 27, 2006

yuh be hayvan (+18)


















Efenim ikamet ettiğimiz bu koca hayvanat bahçesinde "hayvan sevgisi" denen şeye sahip hayvanlar hep tuhafıma gitmiştir benim. Özellikle bizler henüz "ev hayvanı" olmuşken, kalkıp bi de ev hayvanı (pet diorus son dönemde) beslemek, ilahlara yer olmayan evrim içindeki yerimizi ilahlaştırmaktır gözümde. Kimse alınmasın ama "Aşkıııım" diye seslendiği ve "ben sensiz naaparım ciciiim" şeklinde dialoğu sürdürdüğü köpeğiyle bi hafta önce çayır çimende hoplayıp zıplayan bi kuzuyu kızartıp akşam yemeğinde afiyetle paylaşan, akvaryumda beslediği japon balığı ölünce çoooook üzülen lakin hemen ardından rakıyla bi çipura götüren (üzüntüsünü hafifletmek için sanırım) hayvan sever figürü ironik gelmiştir hep bana. Özellikle 10.000 yıl sonra evindeki kafeste sizi besleyecek olan Lepistes'e balık sevginizi bu şekilde açıklamanın pek hoş sonuçlar doğurmayacağı kanaatindeyim. Yine de halen beynimizin küçük bir yüzdesini kullanıyor olmamız sebebiyle bu davranışları maruz görebiliriz sanırım, ancaaak bu hoşgörüye rağmen abartılmış sevgi gösterilerine aynı anlayışla yaklaşılması pek mümkün değil kanımca. Siz sayın okuyucularımıza daha geniş bilgi vermek üzere kişisel kanılarla yetinmeyip bu konuda engin bilgisine başvurduğumuz blog danışmanımız Veteriner hekim Sn. Nuh Sav'a göre ise bu erken teşhis durumunda tedavisi mümkün bir hastalık. Değerli abim Nuh Sav'ın "Hayvan Sevgisinde Doz Aşımı" isimli muhteşem eserinden aldığımız bilgilere göre bu hastalığın aşamaları; başlangıç seviyesi "Ay ne cici" orta seviye "Panter Emel Sendromu" ve ileri düzey "Zoophilia" olarak ilerlemekte. Yine aynı kaynaktan edindiğimiz bilgilere göre hastalık başlangıç seviyesinde hayvanat bahçesi ziyaretleriyle stabil hale getirilebilmekte. Orta seviyeye ilerlemiş vak'alarda kısmi çözüm olarak nitelenen "kızılcık sopası şerbeti" ise uzman gözetiminde ve gerekli acil yardım koşulları altında uygulanması önerilen bir yöntem. Henüz deneme aşamasında olan bu tedavi şekli bazı çevreler tarafından eleştirilmesine rağmen günümüzde hastalığın en etkin çözümü olarak görülmekte. İleri seviye olan Zoophilia'nın ise henüz cerrahi müdahale dışında (cerrahın pek de eğitimli olması gerekmio bu vak'alarda) tedavisi bulunamadığı belirtilmekte verilen bilgiler arasında. E bu hayvanlara "Allah bi minderde kocatsın a.k." demek düşüyo ancak bize...bitter!

Çarşamba, Ağustos 16, 2006

DEV PROMOSYON!!!















hayvanatbahçesi'ne 20.000'nci girişi yapan şanslı puşta bira ve patates cipsi ısmarliicam,
eve gidip, statcounter'ı "log my visits" moduna alayım, 20.000'inci girişi ben yapmalıyım a.k.!